MURAT MENTEŞ VE RUHİ MÜCERRET



"Benim yaşımda aşk, kimin kollarında öleceğine karar vermektir. Aslında her yaşta öyledir"

Yüz yaşını aşmış İstiklal Savaşı gazisi Ruhi Mücerret, kendi deyimiyle Azrail’in tüm penaltılarına çalım atmış, nice savaşlardan nice kazalardan burnu dahi kanamadan sıyrılmış yaşı yüz ama ruhu henüz 30’larda azami bir delikanlı.

Herkesin yaşamak için taklalar attığı Dünya’dan Ruhi Mücerret artık göç etmek istiyor, istiyor çünkü yine kendi deyimiyle artık kimseleri gömmek istemiyor. Hayatın tüm sevdiklerini birbir elinden alan yüzlük delikanlı, artık ölüm karşısındaki acemi şansını, şanssızlık olarak görüyor.
Murat Menteş’in tek bir kahraman bakışı yerine çoğulcu bakış açısıyla anlatmak istediği üslubunu, bu romanında daha fazla hissediyoruz. Ruhi Mücerret ana karakterinin yanı sıra Civan Kazanova, Masum Cici, Nazlı Hilal, Serpil Silahperi, Sahra, Avni Vav, Fujer Fuji, Ozan, Zülfikar Bey, Zehra Zarifoğlu karakterleride tek başlarına hikaye akışına bolca katkıda bulunmaktadırlar.

Menteş, ayrıca bu hikayede özellikle postmodernizm anlatımı ve fantastik öğeleride yine çokça kullanmaktan kaçınmamıştır. Menteş’in bu romanını diğer romanlarından ayıran en önemli öğeleri ise egzantirik isim soyisim kombinasyonu , kelime oyunları ve şüphesiz ki sizi toplum içerisinde dahi kahkahalar ile güldürecek esprileri olmuş.

HAKİKAT DELİRTİR SEVGİLİ OKUYUCU
Ruhi Mücerret, yüz yaşına gelmiş bir İstiklal Savaş gazisi. Hayatta sevdiği herkesi bir bir kaybetmiş, artık bir başka Dünya’nın, öteki alemin tadına varmak istemektedir. Hayatı sıradan bir şekilde seyrederken bir gün karşısına Civan Kazanova isimli bir beden öğretmeni çıkar. Civan kitabın ilk yarısı boyunca gayet silik bir tip olarak romanın akışında yer alacaktır. Ancak kitabın ikinci yarısından itibaren Civan Kazanova’nın akışı nasıl zekice bir kurguyla değiştirdiğini göreceksiniz. Buda yine Menteş’in olaylara çoğulculuk ve muhteşem bir kurgu yeteneğiyle yaklaştığını göstermektedir.

Yüz yaşındaki Ruhi Mücerret’in ikinci yarıdan itibaren beynine çip takılmasını ve ardından gelişen olayları anlatan roman, çoğulculuk tekniğiyle çok başka bir son ile bitecektir.

"Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Çünkü hiçbir şey görüntüden ibaret değildir.  Bu kadim kaide, benim hikayemde de geçerli, yalan insanı aptallaştırır, hakikat ise delirtir."

Hakikatların okuyucuyuda bir bir delirttiği, okurken tahmin edemeyeceğiniz kadar muazzam bir şekilde kurgulandığını kendinize itiraf etmekten kaçınamayacağınız bu kitabı en kısa sürede okumanız temennisiyle ..

ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR

✓ İki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. Dolayısıyla aşkta acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz. Aşk adil değildi. Demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. Dahası istikrar ve kalıcılıktan nasipsizdi. Sana en şiddetli tokadı patlatacak olan eli okşamaktan ibaretti.

✓ İnsanların çoğu; yalnızca güç yetiremediği, beceremediği ve elde edemediği şeylere değer verir.

✓ Bundan sonra şansım yaver giderse, ancak mezarımdan petrol fışkırır.

✓ Aklımı kaçırdığımı düşünebilirsiniz. Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler. Zehirli bir sarhoşluk içinde çile dolduruyorum.
✓ Ölüm karşısında herkes acemidir; ben de öyleyim. Hala hayattaysanız şansınız var: Acemi şansı.

✓ Senden bekleneni, sana emredileni ya da seni kurtaracak olanı değil; kalbinin derinliklerinde tasdikleneni yap. İyiliği içselleştir.
✓ Kendimi bazen yarım kalmış bir proje, bazen de gerçekleşmiş bir felaket senaryosu gibi hissediyorum.
✓ Kader, bütün ihtimallerin toplamıdır. Kıyamet ise tüm ihtimallerin aynı anda gerçekleşmesi.

✓ Budalalar, seni çoktan terk ettiğin hatalarınla suçlar. Zekiler ise tutarsızlıkla.

✓ Bugüne dek merak ederdim, "Acaba nasıl delireceğim?" diye; artık biliyorum.

✓ Evlilik dediğin, kadınlara dırdır etme yetkisi, erkeğe de somurtma imtiyazı veren kutsal bir bağdır.

✓ Yine de, geleceği değiştirmeye çalışmam. Onun şimdiki halini seviyorum.

✓ Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut. Bu nedenle, mezar taşıma 'Hayat devam ediyor' yazdıracağım.

✓ "Çay alır mıydınız?" Bu cümleye dikkat edin sevgili okur. Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir.

✓ Bu hayatta ıstıraplar belli dozda alınmalı.
✓ Çiçekçiden aldığın gülleri götürüp kırlara yapıştıramazsın

✓ Iskalanan aşklar, yaşananlardan daima daha çoktur.

MURAT MENTEŞ KİMDİR?


1974 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Yazar 2009 yılında yayınlanan Korkma Ben Varım isimli kitabıyla ilk kez ödül almıştır. Bu ödülü Türkiye Yazarlar Birliği tarafından almıştır. Sonra ise Samet Karagöz ile Klark isimli bir kültür sanat programı yaptı ve ardından 2011 senesinde Standart Fm de aynı arkadaşıyla Nunchaku adlı programın sunuculuğunu yapmaktadır.

2012 senesinde Yeni Şafak isimli gazetede köşe yazarlığına başladı ve burdaki işini de 26 temmuz 2013 tarihinde bırakmıştır. Usta yazar Murat Menteş’in roman anlayışı Türk romanında pek rastlanmayan ilginç olaylarda doludur.

Ve bu olaylar mutlak derecede enerjiktir. Yazarın kendi romanıyla ilgili en güzel sözü; “Romanı, saatte 300 km. gidebilen bir spor araba gibi tasarlıyorum. Dileyen okur yavaş yol alabilir, fakat hızlı okunmaya elverişli bir anlatımı benimsiyorum.”dur. Yazar için romanda hız herşeyden önemlidir. Romanında gereksiz ve uzun tasvirlere ve betimlemelere asla yer vermemeye özen gösterir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar